Gündem: Açlık ve sefalettir

İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Koray Aydın, Gebze’de partilileri ve Millet İttifakı Gebze bileşeni CHP’liler ile bir  araya geldiği toplantıda yerel seçime dair söylem taktiği verdi. Aydın, “Gündemimiz açlıktır, sefalettir” dedi

Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en ilginç yerel seçimlerine bir aydan kısa süre kaldı. İktidardaki AKP ve Cumhur İttifakı bileşeni MHP tarafından genel seçime dönüştürülüp, “Beka sorunu” hale getirilen yerel seçimde muhalefetteki Millet İttifakı bileşenleri de yeni stratejiler geliştiriyor.

BEKA SORUNU VARSA, İKTİDARIN TA KENDİSİDİR

CHP Parti Meclis Üyesi Haydar Akar’ın Çayırova’daki toplantıda asıl bölücünün iktidar olduğu karşı  suçlamasının ardından öğlen sonrası da İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Koray Aydın beka sorunu diye bir şey varsa iktidarın ta kendisinin olduğunu belirtti.

GÜNDEM HALKIN AÇLIK SEFALETİ

Koray Aydın toplantı salonunda gerek İYİ Parti gerekse Gebze’deki Millet İttifakı’nın çatı partisi konumundaki bileşeni CHP’lilere söylem taktiği verdi. Gündemin iktidarın sürdüğü saltanat üzerinden halkın açlık sefaleti olduğunu vurguladı.

Ramada Encore Gebze Otel’de İYİ Parti Gebze İlçe Teşkilatı tarafından düzenlenen toplantıda İYİ Parti Gebze İlçe Başkanı Özhan Öztürk, CHP Gebze İlçe Başkanı Musa Yılmaz, Millet İttifakı Gebze Belediye Başkan Adayı Avukat Recep Dursun ve İYİ Parti İl Başkanı Şanbaz Yıldız’ın ardından mikrofon alan Koray Aydın sözlerine toplantıya katılan EYT Mağdurları Derneği Gebze Şubesi üyelerine değinerek başladı. Konuşmasının ardından Millet İttifakı’nın sağlanmadığı Çayırova’da İYİ Parti Belediye Başkan adayı İlhami Bayrak’ın proje ve meclis üyeleri tanıtım toplantısı için Çayırova Spor Salonu’na geçen Aydın, Gebze’deki toplantıda özetle şunları kaydetti:

“Gündemimiz açlıktır sefalettir. Elektrik doğalgaz zammı altında ezilip geçim sıkıntısına düşmüşlerin feryatlarını konuşmalıyız. Yerelin içindeki genelde aç insanların feryatları var. Bu durum nereye kadar gidecek.

HALKIN SİLLESİNİN SELASI YOKTUR

1970’li yıllarda Türkiye’de yağ kuyrukları konuşulurdu. İkinci Dünya Savaşı koşullarındaki ekmek kuyruğunu bile kullanan zihniyeti hakkın sillesi tokatladı. Halkın sillesinin selası yoktur,. Tokadı vurdu mu tedavisi yoktur. Şimdi insanlar tanzim kuyruğunda ve aynı karneli dönemde olduğu gibi, ikişer kilo tahditle alışveriş yapabiliyorlar.

Haram paralarıyla ele geçirdikleri televizyon kanallarında sefalet kuyruğunu bolluk kuyruğu diye sunuyorlar.

Bir isyan hareketinin yapıldığı seçim olmalıdır bu seçim. Onun için her arkadaşım seçime inançla, azimle sarılmalıdır. Seçimi kazanabilecek olan o iradeyi, topluma geçirmek aynı zamanda milli görevdir. Garip gurabanın sözcüsü olmak, bekleyişlerine cevap vermek demektir.

Bu milleti kendine getirmenin anlatmakla mümkün olduğunu bilmeliyiz. Vatandaş ucuz marketi bulup alışveriş yapsın diyerek vatandaşı, üreticiyi pazarcıyı marketi suçlayarak pahalılığı örtbasa çalışıyorlar. Herkes suçlu, bir tek bunlar değil. Ben böyle bir yüzsüzlük siyaset hayatım boyunca hiç görmedim.

Seçime dair, Beka meselesi diyorlar. 17 senedir ülkeyi yönetenlerden büyük beka meselesi olur mu? Beka sorunu varsa ülkeyi bu noktaya siz getirdiniz demektir ve mutlaka sorumluluğun olması lazım.

Türkiye’yi yöneten insanın Hazine’nin başına da, kasanın başına da damadını getirmesi en büyük beka sonudur. Türkiye o günden bu yana en yüksek oranda, ‘tefeci’ faiziyle borçlanıyor. Çünkü demokratik hiçbir ülkeye yakışmayan bir tercihin bedelini ödüyor.

Vatandaş yaşadığı ekonomik sıkıntılardan sebep iktidarın kulağını çekmeli, hatta biraz sert çekerek kulak kızarıklığına sebep olmalıdır.

Cumhurbaşkanı dört sene boyunca kendi beka sorununu çözdü. Küçük ortağı ise ölene kadar çözdü çünkü partisinde kendisine karşı kimse kalmadı.

Vatandaş uyarıda bulunmazsa, 31 Mart yerel seçimleri sonrası yaşanacak zam sağanağında bugün burada dediğimi hatırlamalı.

Bu yerel seçim halkın iktidarı uyarması sonrası pırıl pırıl arkadaşlar göreve geldikten sonra iktidarın alternatifinin olabileceğini de tüm Türkiye’ye kanıtlar.

Bu seçim çok şeylere gebe. Kimsenin aklından geçirmediği yerlerde sonuçlar alınacak. Hakkın sillesi bu seçim yüzlerine mutlaka inecek.

-EYT’lilere- O dövizi Cumhurbaşkanı’nın olduğu bir yerde açsaydınız şimdi sizi alıp götürmüşlerdi. Sizleri mücadelenizden ötürü kutluyorum. Demokratik ülkelerde halkın tepkisini ifade etme hakkı vardır. Bu hakkınızı kullanıyorsunuz. En büyük silahımız, gücümüz ise oyumuzdur.

Genel başkanımız 2 senedir 3600 ek gösterge diyor. 3600’ün olumsuz etkilerini hep birlikte göreceğiz.

Herkesin bulunduğu kenti ve ülkeyi nereden başlanıp nereye gelindiğine dair sorgulaması lazım. 2002’den bugüne baktığımızda, 2002’de durduğumuz yerdeyiz. Türkiye bu iktidar ile bir arpa boyu bile yol alamadı.

Hepimiz görevimizi yerine getirelim. Gebze’de Recep Dursun’u, Kocaeli Büyükşehir’de Serdar Kaman’ı belediye başkanı seçelim. İnanmak en büyük güçtür.”