Mustafa Ercan: Muğla, Mermer üretiminde ilk 5 şehirden biri

Ermaş Mermer’in Muğla’daki serüveni Mustafa Ercan’ın babası Hüseyin Ercan’ın aile fertleri ile Kocaeli’den çıkıp Muğla’nın Ula ilçesine gelerek kendilerine yurt edinme isteği ile başlıyor. Önce Muğla’ya sonra da Türkiye’ye büyük katkılar sunan Ermaş Mermer’in kuruluş aşamasında büyük emekleri olan Mustafa Ercan’ın, dünyanın bütün ülkelerine ihracat yapan ve Türkiye’ye önemli sayılacak miktarda döviz kazandıran serüveni aslında tam bir başarı hikayesi.

Amcalarının küçük mermer işletmelerine ortak olarak bu işe başladıklarını söyleyen Ercan, kendilerini mermer sektörünün lokomotifi olarak değerlendiriyor.Muğla’yı ve mermer sektörünü çok sevdiklerini söyleyen Ercan, sektörel anlamda Muğla’da organize sanayi bulunmadığından şikayetçi.  Son olarak sektörde eleman yetişmediğinden yakınan Ercan, üretmenin önemine değinerek, “Üretmeden bu ülkenin kalkınma şansı yok” dedi.

Bizde, siz değerli okuyucularımız için Mustafa Ercan ile bir röportaj kaleme aldık. Dilerseniz röportajımıza Ercan’ı tanıyarak başlayalım.

-Mustafa Ercan Kimdir?

Ben Mustafa Ercan. 1967 yılında Kars’ın Sarıkamış ilçesinde dünyaya geldim. Ermaş mermer işletme sahibiyim ve aynı zamanda Mermerciler Derneği Başkanı olarak görev yapıyorum.

-Muğla’ya yolunuz nasıl düştü?

1970 yılından 1982 yılına kadar eğitimizi Kocaeli’nde tamamladıktan sonra Muğla’ya geldik. Çünkü dünyanın göz bebeği Muğla. Muğla çok güzel bir memleket. İşimizi ve hayatımızı burada kurgulamaya karar verdik ve Muğla’ya yerleştik.

-Mesleğe ne zaman ve nasıl başladınız?

1985 yılında başladık. Amcamız maden mühendisiydi onun küçük bir mermer işletmesi vardı. Ona ortak olduk. İşi büyütmeye karar verdik. Daha sonra ben Kütahya’da maden bölümünü okudum. Üniversite eğitimimi tamamladım.  Muğla’yı çok sevdik ve mermer sektörünü çok sevdik burada kaldık. Doğa’nın ürünü olan bir taşı şekillendirmek, onu tasarlamak çok güzel bir şey. Bölgemizde turizm bölgesi ve sürekli kıyılarda nitelikli yapılar yapılıyor ve çok fazla da mermer üreticisi olmadığı için bize müracaat ediliyordu. Hem bölgedeki turizm sektörü gelişti hem de yapı inşaat sanayisi gelişti ve bizde Mermer sektörünün lokomotifi olduk.

-Ermaş mermeri biraz anlatır mısınız?

1985 yılında 4 kişi ile çıktığımız yola 600 kişi ile devam ediyoruz.  Şirket olarak kuruluş Muğla’nın Ula ilçesi oldu. Şirketimizi zamanla büyüttük. Modern bir mermer işleme fabrikamız var. Kullanılan makineler dünyanın son teknoloji makinalarıdır. Muğla’nın yanı sıra Seydikemer’de ve Yatağan’da ve Menteşe’de de mermer ocaklarımız var. Yani Muğla’nın 4 ilçesinde işletmelerimiz var. Yaklaşık 600 kişiye istihdam sağlıyoruz.

-Aynı zamanda Mermerciler Derneği Başkanı olarak da görev yapıyorsunuz. Dernek hakkına kısaca bilgi verebilir misiniz?

Derneğimiz 2000 yılında kuruldu. Dernek başkanlığı görevini ben devam ediyorum. Bugün itibariyle 20 yaşına geldi derneğimiz. Mermer sektöründe ki sorunları yetkili büyük makamlarla çözmeye çalışıyoruz. Çalışanlarımızın evlatlarına burs vererek yardımcı oluyoruz. Birlik beraberlik içerisinde mermer sektörünü yüceltmeye çalışıyoruz.

-Bu sektörde ne gibi sorunlar yaşıyorsunuz?

Muğla’da organize sanayi bölgesi bulunmuyor. Organize sanayi olmayınca da tesislerimiz ilçelerinde dağınık ve gelişi güzel yapılaşmış bulunmakta. En çok fabrika çıkışında işletme artıklarda zorlanıyoruz çünkü sanayi tesisleri olmadığı için bir ham madde olan mermer artığı birçok alanda plastik, seramik, kablo gibi alanlarda olmasına rağmen büyük oranda kullanılmıyor. Bir tek Yatağan Termik Santral baca gazı arıtma tesisinde mermer artığı kullanıyor. Onun haricinde fabrika artıklarının depolanma yeriyle ilgili sıkıntılarımız var.Bununla ilgili yetkililerle görüşmelerimiz devam etmekte.Mermer sektörü çok fazla eleman çalıştıracak bir iş ama kalifiyeli eleman sıkıntısı yaşıyoruz. Vatandaşlar çalışmak istemiyor. İşin kolayına kaçmaya bakıyorlar. Beden işi kalmadı her şey yerini teknolojiye bıraktı. Hiçbir sektörde eleman yetişmiyor. Üretmeden bu ülkenin kalkınma şansı yok. Bizim üretmemiz lazım. Gençlerimizi çalışmaya özendirmek lazım. Bu problem gittikçe büyüyor.

-Bu mesleğin geleceğini nasıl görüyorsunuz?

Muğla’da hammaddemiz, mermer madeni var ve var olduğu sürece faaliyetler devam edecek. Önümüzdeki dönemlerde biraz değişikliğe uğrayıp devam edecektir. Bu sektör hep olacak ama işini iyi yapan işletmeler ayakta kalacak.

-Muğlamermer sektöründe ne konumda?

Türkiye’de mermer üretimi yapan belli başlı şehirler var. Muğla, mermer üretimi dediklerinde akla gelen ilk 5 şehirden biridir. Toplamda da 10bin istihdam yaratıyor Muğla’ya.

-Pandemisüreci sizi ve bu sektörü nasıl etkiledi?

Mart, Nisan ve Mayıs aylarında bazı fabrikalar kapatıldı. Bazı fabrikalar kapasiteyi aza düşürüp devam ettiler. Bizim fabrikamız 3 ay boyunca kapalı kaldı. Şuanda işlerimiz iyi, normal seyrinde gidiyor.

-Mermer sektörünün ülke ekonomisine katkısı çok fazla. Muğla bunun yüzde kaçlık diliminde?

Dünyada en çok mermer üretimi yapan ve aynı zamanda ihracatı yapan 2. ülke biziz. İtalya’nın bizden daha az üretim yapmasına rağmen ihracatta ikimizde ikinciyiz. Muğla olarak ülkemizde ilk 5 şehirden biriyiz.

-Bu konuda Muğla’nın değeri biliniyor mu? Yani gerekli desteği alabiliyor musunuz?

Sanayici olarak üretici olduğumuz için değerimizin bilindiğini çok yaşamadım. Bizim sektörün her daim desteklenmesi gerekir çünkü üretim yapıyoruz. Maddi ve manevi desteklendiğimizi hissetmedik. Ülke olarak zenginiz ama vatandaş halk olarak farkında değiliz. Şantiyeler geçici işletmelerdir. Üretim olduğu zaman kirlilik olmaz. Üretmeliyiz. Çünkü hammaddemiz var, genç işçimiz var. Biz mermerciler, cari açığın kapatılmasında yardımcı oluyoruz. Muğla gibi bir yerde 500-600 işçi çalıştıran kaç işletme vardır ki. Dolayısıyla da işletmeciyi küstürmemek lazım.

-Röportajımıza eklemek istediğiniz bir şey var mı?

Muğla halkı her türlü üreticisine sahip çıksın. Hele ki birde ihracat yapıyorsa korunmaya alınmalı. Ben kendime üniversitemizin kurucusu Sıtkı Koçman’ı örnek alıyorum. Koçman, Cumhuriyetimizin ilk madencilerindendi. Mermer konusunda Muğla’nın kıymeti bilinmeli diyorum. Benimle röportaj yaptığınız için teşekkür ederim.

Güzide Kasım

Kaynak:https://gazetezeybek.com.tr/