Kibir insanın kendisini güç, kuvvet, kudret, makam, servet, soy gibi meziyetinden dolayı başkasından üstün görme halidir. 
Kibir bir hastalıktır ayrıca, zaman içerisinde insanı çökertir.

Kibir bütün dinlerde ve felsefi öğretilerde günah olarak bilinir. “Kibir en sevdiğim günahtır” sözüyle biter.

Ego ile kardeştir kibir. 

Amerika da ve Avrupa da liderler ve yöneticiler alçakgönüllü, empatik, esprili ve samimi bir görüntü çizerler.
Mütevazılık ve tevazu ön plandadır.
LiDer ya da YöNeTiCi kendini çalışanıyla aynı seviyede görür.
Yönetim becerilerini güç ve şatafat kullanarak elde etmez.
Yeni nesil şirketlerde neredeyse tamamında bu tarz yöneticiler vardır.
Bu durum ‘Gandi Yönetici’ diye tanımlanabilir.
Mütevazı, Egodan arınmış, doğallığı ön planda ve en alttaki çalışanla bile temas halinde.
Konuşurken insanlara dokunan, kibir den uzak, gözünün içine bakan yönetici.

Avrupa da çoğu lider ya da yöneticiyi halkın arasında, toplu taşıma araçlarında, bisiklet sürerken, sıradan araçlarla gezerken, alışveriş yaparken görmek mümkündür mesela.
Sahi, şirketinizde çalışan çaycının ya da güvenlik görevlisinin kaç çocuğu olduğunu nerde oturduğunu biliyor muydunuz?
Gandi dünyanın doğusunun bir armağanı…

Kendi giysisini kendi yıkayan, bir lokma ile günü geçiren, sadelik ve mütevazılığın simgesi.
Ama onun bu sadelik ve mütevazılığını batı daha çok örnek almış görünüyor.

Amerika ve Avrupa’nın toplumsal yapıları ve iş dünyası bunu yaşıyor.
Yakın doğu ülkeler de ise maalesef otokratik liderlik – yöneticilik şatafat safahat anlayışı hakim.
Bu tarz da lider, gerekli yönlendirmeleri yaptığından, çalışanların ya da izleyenlerin herhangi bir becerisinin olmaması sorun yaratmaz. Cenap Şehabettin’ in şu sözleri durumu özetliyor;’ Meşe gölgesinde filizlenen yosunlar, çok kere kendilerini meşe fidanı sanırlar.’

Size güleceğiniz gülerken düşüneceğiniz bir olay.

İtibarda Tasarruf

Avusturalyada bir adam ingilitereye taşınmaya karar vermiş ve eşyalarını satmak için ilan vermiş buzdolabı için telefonla aranmış fiyatı ne kadar üçyüzyirmibeş dolar üçyüz olurmu olur peki onbeş dakika sonra almaya geliyorum diyor ve onbeş dakika  sonra kapıda beliriyor.
Kapı çalınıyor ve kapı açıldığında ŞOK karşıda Avusturalya başbakanı ve eşi "biz onbeş dakika önce buzdolabı için aradık ve almaya geldik"  diyor  buzdolabını alıyorlar ve gidiyorlar ha gitmeden önce satıcının isteği üzerine resim çektiriyorlar satıcı konuyu ve resmi sosyal medyaya paylaşıyor ve başbakan bunu yalanlamıyor kabul ediyor


Allahümme ecirne min şerrıl nefsil ammere

Nefsin şerrinden Allah'a sığınırım.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner266

banner263