Papaz Yahnisi

Rivayet odur ki, eski tarihlerde Kırklareli ilimizde Rum, Ermeni, Gürcü ve Türkler birlikte yaşıyorlarmış.  Hasta olan komşusu papaza, bir Türk komşusu “soğan yahnisi “yapıp götürür. Papaz yahniyi çok beğenir ve komşusundan her seferinde yeniden yapıp getirmesini söyler. Papaz, yahniyi çok beğenip severek yediğinden, bizim Türk yemeğinin beğenilmesi izzet-i nefsini okşadığından, ismini “papaz yahnisi” olarak değiştirir.

Bugün belki de isminden dolayı Kırklareli dışında pek bilinen ve tercih edilen bir yemek değil.

Kendi eliyle pişirdiği, kendi kültürünün bir ürünü olan yemeğin adını bizden başka kim misafirin hatırına değiştirir ki. Sirke ekleyerek pişirdiğimiz ve komşuluk hatırına ikram ettiğimiz “soğan yahnisi “bugün şarap eklenerek “papaz yahnisi “ adı altında ısıtılıp ısıtılıp önümüze servis ediliyor. Biz bu yemeği yememe de ısrar ettikçe daha farklı soslar eklenerek yemek zorunda bırakılmak isteniyoruz.

Misyonerlik ve misyonerlik adı altında yapılan gizli saklı istihbarat çalışmaları, bu toprakların en ilgi çekici ve en taze konularından birisi olmayı her zaman korumuştur.. Osmanlı Devleti’nin son zamanlarında başlayan misyonerlik çalışmaları artarak bugüne kadar devam ediyor.

ABD vatandaşı papaz Brunson, FETÖ ve PKK terör örgütleri adına suç işlediği gerekçesiyle 9 Aralık 2016 tarihinde tutuklandı. İzmir Cumhuriyet Savcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, tutuklanma gerekçesi olarak din adamı görüntüsü altında, söz konusu terör örgütleri adına suç işlediği, amaçları doğrultusunda eylem ve faaliyetler icra ettiği, terör örgütlerinin amaçlarını bilerek ve isteyerek işbirliği yaptığı açıklanmıştır.

İzmir Cumhuriyet Savcılığının Papaz Brunson hakkında hazırladığı iddianamede belirtilen suçlamalar bize 19. Yüzyılın başlarından itibaren başlayan misyonerlik adı altında yapılan çalışmaları hatırlatıyor. Bu toprakların hiçte yabancı olmadığı bölücü ve yıkıcı çalışmaların devamı niteliğinde.

 Anadolu’nun pek çok yerinde eğitim faaliyetleri kapsamında açılan misyoner okullarının elbirliğiyle Osmanlının yıkılışını hazırlamak ve hızlandırmak için yürütmüş oldukları kampanyaların ardı arkası gelmemiştir. Yetiştirdikleri insanların düşünce dünyalarını üst ederek, kendi toplumuna yabancı bireyler haline getirilmişlerdir.

Bu topraklar uzun zamandır dini faaliyetler kisvesi altında faaliyet gösteren yabancı ve onların yerli işbirlikçilerinin yıkıcı ve bölücü faaliyetlerine tanıklık ediyor.

ABD ile yaşadığımız krizin sebebini papaz Brunson ‘un tutuklanması ve ev hapsinde tutulması olduğunu düşünmek deyimi yerindeyse biraz saflık olur. Bu işin arkasında başka hesapların olduğu aşikâr.

Ne papaz Brunson dini faaliyetler icra eden sadece papaz, nede ABD ile yaşadığımız krizin ana aktörü. Pişirilen ve adına papaz yahnisi denilen bu yemeğin içine konulan ve bizden gizlenen bir şeylerin olduğunu tahmin etmek zor değil.

Olup biteni anlamak için, etrafımızda neler oluyor, dünyada neler oluyor bakmak lazım. Suriye, İran ve Suudi Arabistan’da neler oluyor. ABD ve Rusya bu bölgede neler yapmak istiyor? Bu soruların cevabı verilmeden Türkiye ile ABD arasında gittikçe yükselen krizin nedenlerini anlayamayız.

Suudi Arabistan etrafında kurulması düşünülen Arap NATO’su ne anlama geliyor? Türkiye Ortadoğu bölgesinde kurulmak istenen bu yeni yapılanmanın dışında mı bırakılmak isteniyor? İslam dünyası ile bağları Suudi Arabistan eliyle zayıflatılmak mı isteniyor? İslam dünyasının yeni lideri olarak Suudi Arabistan mı planlanıyor?

Papaz Brunson olayı ile ABD ile yaşadığımız krize her nereden bakarsanız bakın bu işte başka bir bit yeniği olduğu kesin. Büyük resmi görmeden puzzle’ın parçalarını yerli yerine koymak çok zaman alır.