banner280

Yaz aşkları, kış aşkları, güz aşkları, bahar aşkları, tatil aşkları, okul aşkları, doğa aşkı, su aşkı, ağaç aşkı vs. vs. Aslında boşta değil hepsinin ayrı ayrı bir anlamı var. Doğru ve doğal olan aşklar başarılı olur. Belli bir amaca hizmet eden aşklar ise, saman alevi gibidir, yanar ve hemencecik sönerler.

İnsanlar zaman zaman gözlem yaparlar. Gözlemlerinin sonuçlarını da değerlendirirler. İşte bu elveda da öyle bir gözlem sonucu ortaya çıktı. Daha öncelerde Şeker Kız’dan, Sarı Papatya’dan söz etmiştim. Onların varlıkları ve aşkları her ne kadar anlamlı ve güzelse, burada okuyacağınız veda da bir o kadar saf ve temiz olacaktır.

Yaşamda her şeyin bir anlamı olduğu gibi, yaşananlarında bir anlamı olmalı. Olmalı ki değer bulsun. Sarı Papatya bir yaz bitkisidir. Ancak güzde ve baharda da açarlar. Yeter ki yerleri güzel olsun. Araya kış girmişti, soğuk, kar, kış, kıyamet derken Sarı Papatya ve aşkı ayrı düşmüşlerdi. Derken ağır kış koşulları Sarı Papatya’yı sarartıp soldurdu. Artık kimseyi görmeye ne takati ne de gücü kalmıştı. Araya giren zaman ve mesafeler onu hayattan olduğu gibi sevdiğinden de uzaklaştırmış, konuşamaz ve görüşemez hale getirmişti. Arada bir bu fırsatı yakalayan aşkı ise, ne kadar çaba sarf etse de artık işler sarpa sarmış ve gittikçe de zorlaşmış olduğu için çabalarından bir sonuç alamıyordu. Nihayetinde her türlü iletişimleri kopmuş olduğundan artık bir çare vardı. O da veda etmekti. Yani tutunduğu toprağa veda etme zamanıydı. Bir gün cesaretini toplayan aşkı, artık her şeyi açıklama ve işleri daha da zora sokmadan kendini de Sarı Papatya’yı da üzmeden anlaşılır ve olumlu bir dille açıklamaya çalıştı. Zaten durumu zorlaşan Sarı Papatya’nın da isteği bu değil miydi? Bu duruma O da mutlu olacaktı. Çünkü zaten O’nun da tutunacak dalı, çıkar bir yolu kalmamıştı. Vedalar çok güzel olmaz ya, bu kez sanki daha güzeldi. Güzeldi, çünkü kırmadan dökmeden seve seve veda etmiş olacaklardı.

Veda, veda, veda…

Vedanın hiç güzeli olur mu? Olmaz elbette.

Elveda, elveda, elveda…

Elvedanın güzeli olur mu? Onunda olmaz tabi ki.

Kara veda, kışa veda, aşka veda, sevgiliye veda…

Elveda aşklar, elveda kışlar, elveda sarı Papatyalar.

Elveda Şeker Kız…

Elveda toprak.

Elveda yaşam…

Her şey ama her şey zamana yenik düşüyor. Zamanla birlikte mesafelere yenik düşüyor. İnsanlar, aşklarına yenik düşüyor. Sonra da vedalara yenik düşüyor.

Ve zaman eğilerek, kulağına fısıldıyor: ‘’Veda zamanı dostum.’’

Sen de diyorsun ki: ‘’Elveda! Elveda! Elveda!’’

Hoş geldin yeni dost, hoş geldin bahar, hoş geldin yaz. Yeni ufuklar, yeni limanlar, yeni aşklar, yeni mutluluklar…

Yaşar GELER

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner266

banner263