Öne Çıkanlar çorlu EMITT gençlik merkezi Şahin Lalapaşa

Şekeri bir ödül olarak kullanmayın!

1800’lerde insanların günlük şeker kullanımı 1 gram iken, günümüzde şeker tüketimi kişi başına ortalama 10 ile 30 çay kaşığına yani 40-120 gram şekere ulaşmış durumda. İTÜ Geliştirme Vakfı Okulları, Dr. Natuk Birkan Ortaokulu öğrencileri, ailelerini ve toplumu bilinçlendirmek için sağlığa faydalı fonksiyonel şekerleme üretme projesi gerçekleştirdi. İSTANBUL İGFA- Beslenme düzeninin büyük ölçüde değiştiği ve ilave şeker içeren tatlıların tüketiminin yaygınlaştığı Ramazan ve bayramın ardından, şekerli gıdaların tüketimini sınırlamak ve yeniden sağlıklı sofra düzenini sağlamak için ailelere büyük sorumluluk düşüyor. Şeker tüketiminin belli sınırları aşması ve endüstriyel şekerlerin beslenmede fazla yer tutması obezite, erken yaşta şeker hastalığı ve kalp rahatsızlıklarına davetiye çıkarıyor. İTÜ Geliştirme Vakfı Okulları uzmanları bu konuda ailelere yardımcı olacak bazı bilgileri paylaşıyor.

Şeker, glikoz, galaktoz, fruktoz gibi monosakkaritleri ve disakkaritleri tanımlamak için kullanılan bir terimdir. Bunların bir kısmı gıda endüstrisinde tatlandırma, muhafaza etme veya koyulaştırma gibi fonksiyonel amaçlarla kullanılan ilave şekerlerdir. Raf ömrü uzun paketlenmiş gıdalar aracılığıyla ilave şekerlerin aşırı tüketimi kilo alımına sebep olur. Fazla kilo alımı ise, obezite, Tip 2 diyabet ve kalp hastalığı gibi sağlık sorunlarına yol açar. Eklenmiş şekerlerin azaltılması bu hastalıklara ve hastalıkların getirilerine karşı önemli bir etkiye sahiptir.

Çocukların şekerle ilk tanışması genellikle meyveler, meyve suyu gibi içeceklerle veya kendilerine ödül olarak sunulan şekerlemelerle olur. Sağlıksız seçimler, çocukların sağlığı için tehdit oluşturmaktadır. 80 bin yıl önce insanların şekere erişimi daha çok meyvelerin yetiştiği mevsimlerle kısıtlıydı. 1800’lerde insanların günlük şeker kullanımı 1 gram iken, günümüzde şeker tüketimi kişi başına ortalama 10 ile 30 çay kaşığına yani 40-120 gram şekere ulaşmış durumda. Doktorlara göre; şekerin günlük kullanımı tüm gıdalar içinde yüzde 5'i aşmamalı, çünkü vücut fazla şekeri tolere edemiyor ve zamanla birikerek birçok ciddi sağlık sorunu yaşanıyor.

Dr. Natuk Birkan Ortaokulu öğrencilerinden Oya Akyılmaz ve Elif Neval Öge, Danışman Öğretmenleri Elif Küçükuysal ile alanı "Biyoloji" tematik alanı "Sağlıklı Yaşam ve Beslenme" olan "Meyve Kabuklarından Sağlığa Faydalı Fonksiyonel Şekerleme Üretimi" isimli projeleriyle TÜBİTAK tarafından düzenlenen 2022 yılı 16. Ortaokul Öğrencileri Araştırma Projeleri Bölge Yarışmasında binden fazla proje arasından öne çıkarak, İstanbul Avrupa Bölge Sergisine davet aldı. Öğrenciler, hazırladıkları "Meyve Kabuklarından Sağlığa Faydalı Fonksiyonel Şekerleme Üretimi" projesiyle sağlığa yararlı pek çok madde içeren bitkisel atıkları değerlendirdi ve bağışıklığı arttırıcı etkisi bulunan fonksiyonel besin üretimi sağladı.

MEYVELERİN KABUKLARINDA BULUNAN ANTİOKSİDAN ETKİLİ FENOLİK BİLEŞİKLER SAĞLIĞA YARARLIDIR 

Meyvelerin kabuklarında bulunan antioksidan etkili fenolik bileşikler sağlığa yararlıdır ve bağışıklığı güçlendirir

Meyvelerin kabuklarında bulunan antioksidan etkili fenolik bileşikler sağlığa yararlıdır. Antioksidanlar bağışıklık sistemimizin güçlenmesini sağlar ve grip gibi mikrobik hastalıklardan korunmamıza yardımcı olur. Özellikle turunçgillerin kabuklarındaki fenolik madde ve vitamin miktarı, meyve olarak tüketilen kısımlarından çok daha yüksektir. Örneğin nar kabuklarındaki fenolik madde miktarı, narın yenilebilir kısımlarındaki yararlı madde miktarının 10 katı kadardır.

MEYVELERİN KABUKLARINI SOYMAK HER YIL TONLARCA ATIK OLUŞMASINA NEDEN OLUYOR 

Meyvelere uygulanan ayıklama, kabuk soyma gibi fiziksel işlemler nedeni ile pek çok organik atık oluşmaktadır. TUİK 2019-2020 yılı verilerine göre Türkiye ’de yaklaşık 1.000.000 tondan fazla portakal tüketilmiştir. Bu tüketimden oluşan yaklaşık portakal kabuğu miktarı 150.000 tondur. Öğrenciler bu projede fenolik bileşikler bakımından zengin olduğu bilinen portakal ve nar kabuklarını değerlendirerek antioksidan etkiye sahip sağlığa yararlı fonksiyonel şekerleme üretimi yapmıştır. Kabuklarda bulunan pektin ve selüloz gibi polimerler hem şekerleme yapısına olumlu etkide bulunmuş hem de lif kaynağı olarak şekerlemenin besin değerinin artırılmasını sağlamıştır. Ayrıca bu şekilde atık üretiminin de önüne geçilmiştir.

Sağlıklı ve doğru beslenme, anne karnından yaşlılığa kadar önem taşır. Ailede bilinçlenme, çocuklukta sağlıklı beslenmenin ve olası kronik hastalıkların önlenmesi için gerekli temeli hazırlar. Çocuklar için günlük şeker miktarı yaşa bağlı olarak değişse de her yerde şeker sunulması ebeveynlerin bu konuda sınırlar koymasını zorluyor.

BASİT ŞEKERLER HİPERAKTİVİYE VE OKULDA KONSANTRASYON DÜŞÜKLÜĞÜNE NEDEN OLUR

Çocuklar basit şekerleri veya yüksek oranda rafine nişastalı yiyecekleri çok fazla tükettiğinde, kan şekeri seviyeleri aniden ve aşırı yükselir. Bu da hiperaktiviteye ve okulda zayıf konsantrasyona neden olabilir. Kan şekeri seviyelerindeki düzenli artış ve düşüş, çocuğun ruh hali, davranışı ve enerjisi üzerinde olası bir etki ile ilişkilendirilir.

Yüksek oranda şeker içeren; kek, hamur işleri, konserveler, bisküviler, tahıl gevrekleri, tatlılar, yoğurt, dondurma ve pudingler gibi yiyeceklere eklenen serbest şekerler sağlığa zarar verir. Serbest şekerler meyve sularında, balda ve şurupta da bulunur, doğal olmalarına rağmen ölçülü tüketilmelidirler.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner266

banner263