Türkiye artık nefesini tuttu çok büyük bir ihtimal ile 2023 yılının mayıs ayında yapılacak olan seçimi bekliyor, yaklaşık 64 milyon civarında hesap edilen seçmen aynı gün önüne konulan sandıklardan birisine cumhurbaşkanlığı diğerine de milletvekilliği için oyları attıktan sonra akşam televizyonun karşısına geçip oy verdiği kişi ve partinin kazanmasını bekleyecek.

İçerisinde bulunduğumuz günlerde de bundan önce de çok sayıda firma seçimi kimin kazanacağı ile ilgili kamuoyu araştırmaları yapıyor, araştırmayı yapan firmalar her hangi bir siyasi görüşe endeksli olmayacak şekilde araştırma yaptıkları takdirde alınacak oylarda aşağı yukarı netleşebiliyor.

Araştırma şirketleri seçmenin tercihini belirlerken en fazla oyu alacak partiden başlayarak neticeleri de kaynak göstererek sıra ile kamuoyuna sunuyorlar.

Araştırma şirketleri neticeleri sıralarken oyları sıra oyları az olan siyasi partilere geldiğinde “ve diğerleri” seçeneğini uygulamaya sokuyorlar, genellikle de yüzde beşlik oy diliminin daha altında bulunan siyasi partiler “ve diğerleri” kategorisinde yer buluyor.

Yazıya başlamadan önce yaptığımız araştırmalarda yukarıda da belirttiğimiz gibi seçimde yaklaşık 64 milyon seçmen oy kullanacak, bu seçmen sayısına göre yüzde 10 civarında oy almak isteyen bir siyasi parti 6 milyon 400 bin oy yüzde bir civarında oy bekleyen bir siyasi parti de 640 bin oy alabilmek için çaba gösterecek.

Türkiye’de iktidara gelen siyasi partiler 12 Eylül ihtilali sırasında hazırlanan Anayasayı çok büyük oranda değiştirdiler ancak ne hikmetse Edirne’den Kars’a kadar herkesin şikayetçi olduğu siyasi partiler kanunu bir türlü değiştirilemedi.

Şu an var olan yüzde onluk oy barajı normal şartlarda Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi dolayısı ile bir noktada önemini yitirmiş oldu ancak TBMM’de bulunan siyasi partiler nedense bir araya gelip “Türkiye’de var olan yüzde onluk oy barajını sıfırlayalım” noktasında buluşamadılar.

İttifak yapmak istemeyen ve seçime kendi bayrağı ile giren bir siyasi parti 640 bin yada bu rakamın 3 katı bir oy aldığında bunun hiçbir geçerliliği olmuyor yani seçime tek başına giren ve yüzde 3 civarında oy karşılığı olan 2 milyon civarında oy alsa da bunun hiçbir önemi kalmıyor.

Normal şartlarda yüzde 3 oy almayı başarabilen bir siyasi parti yüzde onluk oy barajı gereğince 18 yada 20 milletvekili kazanabilir ancak bir türlü değiştirilemeyen seçim barajı dolayısı ile kazanılan bu 20 civarında milletvekili barajı geçen partiler tarafından paylaşılıyor.

İktidarda bulunan siyasi partiler “yüzde onluk oy barajı kaldırıldığı takdirde siyasetteki istikrar bozulur” şeklinde bir ifade kullanıyorlar ancak 2 milyon civarında oy alan bir siyasi partinin TBMM’de temsil edilememesinin verdiği rahatsızlığı anlayamıyorlar.

Artık herkesi rahatsız eden “Ve diğerleri” çerçevesindeki yüzde onluk oy barajının kaldırılması gerekiyor, Demokrasiye inanıyorsak, var olan tüm fikirlerin TBMM’de temsil edilmesini talep ediyorsak siyasi partiler kanunun tez elden değiştirilmesi adına harekete geçirilmesi gerekiyor.

Bugünden tezi yok.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner266

banner263