Salı günü sabah saatlerinde TBMM’de gurubu bulunan siyasi partilerin yapacakları toplantıların ana gündeminin Konsoloslukta öldürüldüğü iddia edilen gazeteci Cemal Kaşıkçı olacağı düşünülüyordu, bir gün önce AK Parti sözcüsü Ömer Çelik’in “Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesi ile ilgili olarak yarınki gurup toplantımızda Cumhurbaşkanımız ve Genel başkanımız Erdoğan çok önemli açıklamalar yapacak” şeklindeki açıklaması da zaten gündemin Arap gazeteci Cemal Kaşıkçı olacağını öngörüyordu.

03 Kasım 2002 tarihi öncesi bir anda aldığı kararlar ile Türkiye’de gündemi değiştiren MHP Genel başkanı Devlet Bahçeli’nin partisinin gurup toplantısında “31 Mart 2019 tarihinde yapılacak olan yerel seçimde AK Parti ile ittifak yapmayacağız, İstanbul dahil tüm seçim bölgelerinde aday çıkartacağız” şeklinde yaptığı açıklama bir anda ülkede gündemin aniden bambaşka bir noktaya doğru gitmesine vesile oldu.

MHP Genel başkanı Devlet Bahçeli’nin AK Parti ile yerel seçim ittifakını bitiren bu açıklamasından sonra partisinin gurup toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan’daÜlkeyi ve milleti sevmek çocuklarımızı buna uygun bilgi, beceriyle donatmakla olur. Biz 2053, 2071'i inşa etmek için ittifak kurduk. Bunun için artık bu tür meselelerdeki görüş farklılıklarının Cumhur İttifakı'na gölge düşürmesine izin vermemeliyiz. Biz bu ittifakın ruhuna zarar verecek hiçbir işin içinde olmadık, olmayız. Milletimizin emaneti olan Cumhur İttifakını günlük siyasetin üzerinde tutmak istedik. Gördük ki MHP farklı bir tercih yaptı. Madem 'Biz yolumuza' diyorlar, biz de 'Herkes kendi yoluna' deriz.” diyerek 31 Mart 2019 tarihinde yapılacak yerel seçime MHP ile ittifak yapılmayacağını çok net bir şekilde kamuoyuna ilan etti.

Salı günü sabah saatlerinde partilerin bambaşka hesapları varken gurup toplantılarının ardından ülkenin yepyeni gündemlere doğru yelken açması galiba Türk siyasetine has bir durum, Ancak Türk milleti öteden beri anında değişen gündemlere alışkın bir yapıda olduğundan bu duruma da kısa bir zaman sonra alışacaktır.

Hepimiz biliriz ki bu memlekette yerel seçim havası ile genel seçim havası tamamen başkadır ve birbirine asla benzemez, Her ne kadar son dönemlerde seçmen AK Partiye oy kullanmak için sandığa gittiğinde AK Partiden daha çok Cumhurbaşkanı Erdoğan’a oy veriyor olsa da seçmen özellikle yerel seçimde belediye başkan adaylarını daha bir dikkatli izledikten sonra oy kullanıyor.

AK Partinin de MHP’nin de yerel seçimde oy potansiyelinin hemen hemen aynı kitle olduğunu artık bilmeyen nerede ise yok, Doğu Anadolu’da, İç Anadolu’da, Akdeniz ve Ege bölgelerinde aynı kitleden oy isteyen iki partinin tek farkı kabul etmek gerekir ki Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın karizmasıdır.

31 Mart 2019 tarihinde yapılacak olan yerel seçimde her iki siyasi partinin de başa baş gittiği yerler var, Ancak bu seçimde MHP’li Belediye başkanları tarafından yönetilen Adana ve Mersin büyükşehir belediyelerini de AK Partinin kazanmak istemesi ister istemez iki parti arasındaki gerilimi arttırmış oldu.

Bu saatten sonra artık yerel seçimde ittifak söyleminin olması mümkün değil, MHP genel başkanı Devlet Bahçeli her ne kadar aylar öncesinden “İstanbul’da aday göstermeyeceğiz” diyerek kendini bağlamış olsa da gurup toplantısında “Tüm seçim bölgelerinde aday göstereceğiz” diyerek daha ittifak konusunun konuşulmadığı zamana geri dönmüş oldu.

Anlaşılacağı gibi her iki partide yerel seçimde yapılacağı söylenilen ittifakın Milletvekili seçimine benzemediğini, Seçim bölgelerinde belediye başkan adayı gösterilmemesinin bir siyasi parti için yıkım olacağını ve bu durumun tabanlarına anlatılmasının çok zor olduğunu anlamaya başladıkları andan itibaren “aylardır konuştuğumuz yerel seçim ittifakını nasıl dağıtırız” sorusuna cevap aramaya başladılar.

AK Partinin MHP ile yapacağı yerel seçim ittifakının birde Güneydoğu bölgemizdeki açmazları sanıyoruz ki AK Parti genel merkezi tarafından açık seçik görülmeye başlanmıştı, AK Parti zaten 2004-2009 ve 2019 yıllarında yapılan yerel seçimde MHP’nin de aday gösterdiği seçim bölgelerinden son derece başarılı sonuçlar alıyor, belediyelerinde çoğunluğunu kazanıyordu.

MHP ile yapılacak olan ittifakın “bütün Türkiye’nin partisi olma iddiasındaki” AK Partiye oy kaybettireceğini ve o bölgedeki seçmenin 31 Mart 2019 tarihindeki seçimde HADEP’e yöneleceğinin farkına varan AK Parti Genel merkezi içinde MHP ile ittifakı bitirmekten başka hiçbir yolu kalmamıştı.

Orta yerde öyle olağanüstü bir şaşkınlık bize göre yok, İktidara gelmek, geldikten sonra da kalmak, Daha çok belediye başkanlığı kazanmak adına her siyasi parti ince eleyip sık dokuduktan sonra kendilerine uyan kararı alıp ona göre bir yol izlemek durumunda kalıyorlar.

Rahmetli Süleyman Demirel böylesi durumlar için “Dün dündür, bugünde bugün” ifadesini kullanırdı, bize göre de durum bundan başka bir şey değildir.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner266

banner263