Daha çok siyasetçilerin kullandığı “Türkiye’de nüfusun yüzde doksan dokuzu Müslüman, Dolayısı ile bu kadar Müslümanın bulunduğu bir iklimde kimse haksızlık, yolsuzluk, yanlışlık yapmaz daha da ötesi var olduğunu bildiğimiz yanlışlıkları, yolsuzlukları ve haksızlıkları da insanımızın olağanüstü sağ duyuş sayesinde ortadan kaldıracağız” söylemi tüm hayatımız boyunca bir gölge gibi bizimle birlikte yol alır gider.

Ancak sokağa indiğimizde daha doğrusu halkın arasına karıştığımızda karşı karşıya kaldığımız gerçeklerin hiçte böyle olmadığını çok küçük bir azınlık dışında nüfusun büyük bir bölümünün fırsatı ganimete çevirmek için olağanüstü bir çaba gösterdiğine şahit oluyoruz.

Yurt içine yada yurt dışına bir seyahat planı yaptığımızda öncelikle yapacağımız iş uçak biletine bakmaktır, İlgili firmanın internet sitesinde on lira olarak gördüğünüz uçak biletinin koltuklar satılmaya başlandığında en az yedi-sekiz kat olduğunu görürsünüz.

Daha çok tatil zamanlarında konaklama yapılacak otellerde de aynı durum mevcuttur, günler içerisinde oda ayırmak istediğiniz otellerdeki fiyatlarında oda sayısı azaldıkça astronomik rakamlara ulaştığını görmek artık bizi şaşırtmıyor.

Türkiye’nin ekonomik olarak nasıl büyük sıkıntılar ile karşı karşıya kaldığını artık bilmeyen yok, böyle bir durumda ekonomiyi elinde tutan kurum ve kuruluşların en azından fiyatları makulde tutmak adına çaba göstermesi beklenir ancak çok kısa bir zaman sonra durumun hiçte böyle olmadığını tüm kurum kuruluşların fırsatı ganimete çevirdiklerini kolayca görebiliriz.

Yurt dışı ile çalışan firmalarımızın dışarıdan aldıkları ürünlerin parasını ödemek için öncelikle dolar ve Euro biriktirmek gibi bir zorunluluklarının olduğunu kabul edebiliriz zira dünyanın bir ucundaki bir ülkeye “-Ben sana borcumu Türk lirası ile ödeyeyim” demenin bir saçmalık olduğunu biliriz.

Peki elindeki bilemdiniz beş yüz lirayı bile bir döviz bürosundan dolara çevirenlere, elindeki biraz daha fazla parayı dövize çevirip banka hesabı açanları nereye koyacağız.?

Normal şartlarda şehirler arası otobüslerde de aynı durum mevcuttur, Otobüslerin de koltukları azalır azalmaz “-nasıl olsa vatandaşın ihtiyacı var en iyisi normal ücreti 3-4 katına çıkartalım” diye ortaya çıkan çok sayıda simsar olduğunu biliyoruz.

Dini değerlere bu kadar fazla sahip olan ancak iş ekonomik menfaate geldiğinde var olan tüm değerli yerle yeksan eden bir anlayış ile maalesef karşı karşıyayız.

Geçtiğimiz günlerde herkesin son derece mütedeyyin olarak bildiği bir esnaf ile karşılaştık tabi iş anında siyasete ve siyasetin gölgesindeki ekonomiye geldi, Sohbetin daha üçüncü dakikasında esnaf dostumuz “Sizin yüzünüzden dövizde iniş çıkış oldu işte o iniş çıkışta ben 5 milyon lira zarar ettim” dediğinde “-Yahu hacı abi senin bu söylediğinden yüzlerce sonuç çıkar, iyisi mi sohbete son verelim” dedikten sonra ayrıldık.

Galiba bütün cevap hemen herkesin bildiği ama yüksek bir ses ile seslendiremediğimiz bu sohbet içerisinde gizli.

Fırsatı ganimet olarak görmek bundan başka ne olabilir ki..?

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner266

banner263