Normal bir ülkede insanlar sabah işlerine gider, mesai bitimi eve gitmeyi erken buluyorsa birkaç arkadaşı ile çay eşliğinde sohbet eder ilerleyen saatlerde eve gider yemek yer  ve ertesi gün zinde uyanmak için uyur.

Normal bir ülkede insanlar altı ay sonrasının bir yıl sonrasının programını yapar, ailesi ile birlikte yada arkadaşları ile birlikte çıkacağı tatil bölgelerini belirler.

Normal bir ülkede insan “ bizi yönetenler karşı karşıya kaldığımız hayat pahalılığı dolayısı ile bizi enflasyona ezdirilmeyecek kadar maaşımıza zam yapacaklar mı.?” şeklinde endişe duymazlar.

Normal bir ülkede insanlar “Bugün paramız yabancı ülkelerin paraları karşısında ne kadar değer kaybedecek” sorusunu asla ve asla akıllarına getirmezler.

Yukarıda yazdığımız ve daha yüzlercesini sıralayabileceğimiz örnekler belirttiğimiz gibi normal ülkelerde asla olma ihtimali bulunmayan durumlardır.

Ancak bizim aksiyonu bol ülkelerde nerede ise saat başı meydana gelen ve hayatımızı olumsuz bir şekilde etkileyen olaylar neticesinde 84 milyon insanımız sürekli gerginlik halinde bir hayat sürüyor.

Bizim yaşadığımız aksiyon iyimidir yoksa herkesin seviyesine ulaşmak istediği AB ülkelerindeki monotonluk faydasızmıdır, şeklindeki düşünceler ile ilgili yorum yapmak gerçekten zor.

Yeni yılın gelmesine 2 gün kaldı biz kendimizi bildik bileli sanki alın yazımızmış gibi yeni yılın ilk günü itibarı ile hayatımızı çok büyük oranda etkileyen zamlar hiçbir gerekçe göstermeden uygulanır.

Vatandaşın artık iyiden iyiye kanıksadığı bu yeni yıl zamlarının üzerinden daha ay bile geçmeden birbiri ardına yağmur gibi yağan zamlar da işin cabası.

Emekli olduğu güne kadar gece gündüz çalışan ancak bir türlü yetiştiremeyen insanımız alacağı emekli maaşı ile kalan ömrünü rahat geçirmenin hesabını yaparken eline geçen paranın adeta “fındık-fıstık” parası olduğunu görünce olağanüstü bir hayal kırıklığı yaşamaya başlar.

Anlatmaya çalıştığımız bu olumsuzluklar yaşadığımız zaman zarfında gölge gibi bir ömür bizi bırakmaz.

Bu kadar olumsuzluk ile birlikte siyaset yapanlarında iktidarlarını devam ettirmek adına uyguladıkları gerginlik politikası sonucu vatandaşta yıllar yılı bu gerginlikten nasibini alır.

Biz nerede ise 30 yıldan fazladır siyasetin içerisindeyiz, çok sayıda siyasi partinin iktidarına şahit olduk, Sayısını unuttuğumuz milletvekili-bakan-başbakan-Cumhurbaşkanı-Belediye başkanı gördük ancak sözünü ettiğimiz olumsuzluklar hayatımızdan bir gün bile çıkmadı, bizi terk etmedi.

Bu durumun yansımasını caddede sokakta çok net bir şekilde görüyoruz iki kişi arasındaki en basit bir konu bile anında önce tartışmaya sonra da kavgaya kadar gidiyor.

Bu kadar gerginliğin daha doğrusu gerginlik siyasetinin nerede sonlanacağı hatta sonlanıp sonlanmayacağı ile ilgili işin doğrusu bizde umudumuzu yitirmiş durumdayız zira bu kadar olup bitenler bundan sonrası içinde bir yol haritası olacak gibi duruyor.

Temennimiz gerginlik siyasetinin sona ermesi ancak ülkenin ekonomik noktada yıllar yılı yaşadığı sıkıntıların yansıması olarak bundan sonrası içinde umutlarımızın her geçen gün biraz daha azaldığını belirtmek isteriz.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner266

banner263