Zaman içerisinde “Her  yaşadığımız bayram bir öncekini aratıyor” şeklinde şikayet ederken muhataplarımız “-Sende çok sızlanıyorsun, neticede yaşadığımız bayram bir şekilde geçecek tadını çıkar” diyerek bizi başka bir noktaya doğru yönlendirmeye çalışıyorlar.

Yazılarımızı takip edenler bizim annemizin bu dünyaya veda etmesinden sonra kurban kesmediğimizi bunun yerine “deneme yanılma” metodu ile kendimize göre “bunlar yanlış yapmaz” diye inandığımız hayır kurumlarına kurban bağışı yaptığımızı sayısız kereler duymuşlardır.

Kurban işi aradan çıkınca geriye bir tek yaşı bizden büyük olan akrabalarımızı ziyaret kalıyor, sayıları bir hayli fazla olan amca-dayı-hala-teyzenin nerede ise tamamının ahirete intikal etmesinden sonra geriye bir amcam ve teyzem kalmıştı.

Bundan 4-5 ay önce belli bir süre hastaneden tedavi gördükten sonra amcamında ahirete intikal etmesinden sonra bayramda ziyaret edebileceğim bir tek aynı zamanda amcamın hanımı olan teyzem kalmıştı.

Biz kurban bayramının birinci günü sabah saatlerinde ev halkını İstanbul’a bıraktıktan sonra eve geri dönerken yolda “acaba evdemimir.?” sorusuna cevap bulmak adına telefonunu birkaç kez çaldırmamıza rağmen açmayınca çareyi oğlunu aramakta bulduk.

Telefonun ucundaki amcaoğlu “-abi annem evde yok ayaklarında biraz sorun vardı belik iyi gelir diye bayram öncesi Karasu’ya gitti bildiğim kadarı ilede yaklaşık 10 gün kaldıktan sonra eve dönecek” cevabını verince kendimizi Gebze’nin tam ortasında nereye gidemeyeceğimizi bilemez bir halde bulduk.

Normal şartlarda “-Ne var bunda Yüksel Ercan teyzen kısa bir müddet tedavi için sahil kenarına gitmiş on gün sonra gelir sende o zaman gelir” şeklinde kendilerine göre son derece ikna edici bir cevap verdiklerini düşünebilirler.

Ancak bizim gibi

-Beş amcası

-Beş dayısı

-Beş halası

-Beş teyzesi

Olan birisinin bir anda kendi anne babamız dahil bunların hepsinden mahrum olması ama bundan daha kötüsü hayatta kalan teyzeyi de görememesi aslında son derece acı bir hadisedir.

Bizimde üzerinde yada içerisinde yaşadığımız bu dünya zaman zaman sıralı zaman zamanda sıra şartı olmadan pek çok sayıdaki sevdiğimizi aramızdan alıp alıp götürüyor.

“Şu amcam vefat etti, ama diğeri hayatta” diye düşündüğümüz günden itibaren kafamızı çevirdiğimizde var olan akrabalarımızın nerede ise tamamının aramızdan ayrılması ve buna bağlı olarak onları bir daha göremeyecek olmamızın ne kadar acı bir hadise olduğunu anlatacak ifadeyi gerçekten bulamıyoruz.

Böylesi bir çaresizlik içerisinde kentin tam ortasında nereye hangi yöne gideceğimizi bilemez halde sağa sola bakarken dudaklarımızdan gayri ihtiyari “Bayram gelmiş neyime/kan damlar yüreğime” dizelerinin döküldüğüne şahit olduk.

Belki de bundandır bayramlara bile sevinemediğimiz.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner266

banner263