Geçtiğimiz hafta işlerimizi bitirdikten sonra yanımızdaki arkadaşımızla birlikte yolumuzun üzerinde bulunan ve kendisini “kanaat önderi” olarak konumlandıran bir STK başkanına uğrayıp çay-kahve içmeyi düşünmüştük.

Biz kıymetli STK başkanının odasına girdiğimizde kendisinin zembereğinden boşanmış bir saat gibi yanındaki birkaç kişiye daha hararetli bir şekilde nefes almadan bir şeyler anlatmaya çalıştığına şahit olduk.

Bizimle bir dakika bile sürmeyen “hoş geldiniz, nasılsınız, çoluk çocuk iyimi.?” faslından sonra kanaat önderi misafirleri ile kaldığı yerden diyaloga devam etti.

Recep Tayyip Erdoğan:Çok yakın arkadaşımdır

Devlet Bahçeli: Çok uzun zamandır tanırım samimiyetimiz aynen devam ediyor.

Kemal Kılıçtaroğlu: Biraz önce aradı bana sormadan bu bölgede siyaset yapmaz.

Meral Akşener: Eskiden habersizce evlerine misafir olurdum ama şimdi ziyaret için fazla vakit bulamıyorum

Vali: Dostumdur

Emniyet müdürü: Çok samimiyiz

Belediye başkanı: Elimizde büyüdü”

şeklinde devam eden tiyatronun sona ermeyeceğini iyiden iyiye anlayınca “Sayın başkan senin omuzlarında çok büyük yük var Allah bu milleti sensiz bırakmasın  sen olmasan bu kadar devlet adamı nasıl karar verecek, bize müsaade” dememizle birlikte bizimki pişkin pişkin “-görüyorsunuz valla işim zor am abu noktalara da kolay kolay gelinmiyor, ilk fırsatta yine bir araya gelelim size tecrübelerimi anlatayım” dediğinde kendimizi koşar adımlar ile kapıya zor attığımızı hatırlıyoruz.

Bizim kıymetli “Kanaat önderi” ile başlayan yazımızı okuyanlar anında hemen yanı başlarında bulunan ve “her derde deva” diye bilinen “kerameti kendinden makul” emeklileri hatırlayıp “tam bizim falanca abi.” diyeceklerdir.

İşin latifesi bir tarafa 31 mart 2024 tarihinde yapılacak olan yerel seçim yaklaştıkça kendisini bir toplumun, bir kentin, bir ilçenin hatta bir köyün “ileri geleni” olarak konumlandıran kim varsa şu sıra o parti senin bu parti benim dolaşarak karar vericilere yakın olmaya çalışıyorlar.

Dikkat edin bu sözünü ettiğimiz kanaat önderlerinin bir kısmı halen “Falanca il, falanca, ilçe, filanca köy dernek başkanı” olarak kartvizit dağıtmaya devam ediyorlar ki bu kategoridekilerin kahrı bir noktaya kadar çekilebiliyor.

Birde ellerinde bulunan belediye başkanlıklarını, meclis üyeliklerini, Köy-ilçe-il dernek başkanlıklarını kaybettikleri halde sanki hiçbir şey olmamış gibi davranan ve “ben ölmedim buradayım” diye ahkam kesenler var.

Siyasete yeni soyunanlar için bu “Sözde kanaat önderleri” halen daha bir anlam ifade ediyor olsa gerek ki evden çıkma imkanları olsa sadece kahvehaneye gidebilecek ama kahvede de 10 lira olan çay parasını ödeyemedikleri için “bir aday adayı çağrı yapsa da davete katılsak yemek yesek, çay içsek fırsattan istifade birkaç ta kelam etse” diye fırsat kollayanlar halen daha prim yapıyor.

Bunların tamamı hemen yanı başımızda..

Kafanızı çevirin göz göze geleceksiniz..

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner266

banner263