14 Mayıs Pazar günü yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili genel seçimi öncesi son viraj 09 Nisan Pazar akşamı mesai bitiminde dönüldü, Seçime katılmaya hak kazanan siyasi partiler binlerce aday adayı arasından TBMM’de görev yapacak 600 milletvekili adayını belirleyerek YSK’ya verdiler.

Normal şartlarda herhangi bir siyasi partiden milletvekili seçilebilmek adına başvuru yapan bir siyasetçi o başvuruyu yaptığı andan itibaren kendisini TBMM’nin koltuklarında görür ve yoluna o hava ile devam eder.

Böyle düşünen çok sayıdaki siyasetçiler için ilk hayal kırıklığı 09 nisan tarihinde partilerin listeleri YSK’ya vermesi ile başladı, o ana kadar kendisini milletvekili olarak gören çok sayıda aday adayı ilgili partililer tarafından listelerin verilmesinden sonra evlerine dönmek zorunda kaldılar.

Son iki gündür Türkiye’nin pek çok bölgesinden listelerde yer alamadığı için partisinden istifa eden, Partisinin genel başkanı ve genel merkezini bin bir suçlama ile itham eden bunu da medya yolu ile kamuoyuna aktaran çok sayıda aday adayı görüyoruz.

Normal olarak 15 milletvekilinin seçildiği ancak 60-70 aday adayının bulunduğu bir seçim bölgesinde kartviziti başarı ile dolu olan çok sayıda aday adayı bulunuyor, Hal böyle olunca başvuru yapan aday adayı “bu kadar isim içerisinde hak benim seçilebilecek sıralarda ben olmalıyım” diyerek çalışmalara katılıyor.

Bazı seçim bölgelerinde üyeye dayalı yada seçilmiş delegeler ile yapılan ön seçimden başarılı neticeler çıktığı kadar hiç tahmin edilemeyen asla öngörülemeyen neticelerde çıkabiliyor.

Böylesi durumlarda hiç kimsenin “seçilemez, ilk sıralarda çıkamaz” dedikleri kim varsa sandıklar açıldığında bir bakıyorsunuz ortaya bambaşka bir tablo çıkmış.

Bunu dışında birde parti genel merkezlerinin çoğu zaman liste başında olacak kontenjan isimleri belirledikten sonra il yönetimlerine “bölgeyi en iyi siz biliyorsunuz, gelin listenin kalan tarafını da siz oluşturun” dedikleri bir süreç var.

İşte kızılca kıyamet bu şekilde yapılan listeler sonrasında dışarıda kalan aday adayları tarafından kopartılıyor, Hangi ölçüye hangi norma göre yazıldığı belli olmayan listeler sonrasında dışarıda kalan kim varsa “benim hakkım yenildi” diyerek itirazlar yapılıyor.

Siyasette herkesi memnun etmek imkansız, Bunu çok iyi bilen siyasi partilerin genel merkezleri oldum olası en az itiraz edilecek, en az tartışma yaratacak listeleri oluşturmanın hesabını yapıyorlarsa da yukarıda belirttiğimiz gibi itiraz asla bitmiyor.

İtiraz dünde vardı, bugünde var, görünüşe göre yarında olacak..

Neticede işin sonunda milletvekilliği var..

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner266

banner263