Mukayese etmek” bizde “karşılaştırmak” anlamını taşır, hayatımızın her noktasına karşı karşıya kaldığımız ne varsa onları kendi .evresi içerisinde karşılaştırdıktan sonra kendimizin hangi noktada olduğunu anlamış oluruz.

Mukayese ile ilgili binlerce örnek verilebilir ancak son dönemlerde mukayese etmemiz yani karşılaştırmamız gereken nasıl bir hayat yaşadığımız ile ilgili olsa gerek.

Ülkemizde yaşayan çok büyük bir çoğunluğun bırakın var olan büyük şehirleri Anadolu’nun her hangi bir köyünde yada ilçesinde yaşadığı halde o köy yada ilçenin bağlı bulunduğu il merkezini bile görmediği yapılan istatistikler sonucunda ortaya çıkmış durumdadır.

İsmine Z kuşağı denilen kütleyi bir kenara bıraktığımızda şu an 50 yaşı devirmiş büyük bir kitlenin her geçen gün ilerleyen teknoloji ve iletişim araçlarından da yeteri kadar faydalanamadığını da düşünüldüğünde söz konusu mukayeseyi yapma imkanı da nerede ise yok gibidir.

Bu durumu araştıran araştırma yaptıktan sonra uygulamaya koyan siyasetçiler ilk aşamada söz konusu yaş grubunun mukayese yapma imkanlarını biraz daha ortadan kaldırdıktan sonra uzun yıllar iktidarda kalabiliyorlar

-Dünyanın pek çok ülkesi bugün haftada beş olan mesai gününü dört güne indirmenin çaresini arıyor.

-Yapay zeka ile iş yoğunluğunun üçte bir oranında azalacağı söyleniyor.

-Pandemi sürecinde evlere kapanınca mecburiyet dolayısı ile ortaya çıkan internetten alışveriş oranı bugün olabildiğince yukarılara taşınmış vaziyette.

Ülke nüfusunun çok büyük bir kısmı siyaset ile uğraşmak yerine biraz gönül bağı kurduğu siyasi partilerin kendi adına siyaset yapması için oy kullanır o siyasi partiyi kendisine vekil tayin eder.

Söz konusu parti seçim öncesi iktidara geldiklerinde ülke sınırları içerisinde yaşayan milyonarca vatandaşın yaşam kalitesini daha yukarılara çıkarmak adına propaganda yapmaya başlar.

İlgili siyasi partinin çağrısını duyan anlayan yada anladığını düşünen seçmenin oy verdiği siyasi parti iktidara gelir ancak çok partili siyasi hayata geçtiğimiz 1950 yılından itibaren bu ülkenin sınırları içerisinde yaşayan milyonlarca insan bir türlü özlediği yaşam kalitesine ulaşamaz.

Hal böyle olunca dünyada var olan çok sayıda ülkedeki insanların nasıl güzel bir yaşama kavuştuğunu göremeyen insanımız “-Durumunuz nasıl.? “sorusuna “-şükürler olsun” cevabını veriyor.

Söz konusu ülkelerde yaşayanları durumları ile ilgili olarak ya o ülkelere gidip belli bir süre kalmak eğer o imkan yoksa var olan medya kuruluşları aracılığı ile oradaki hayatı kendi hayatı ile karşılaştırmak isteyenlere de söz konusu medya kuruluşları asla izin vermez.

Böyle bir mukayese imkanı olmayınca üstüne üstlük söz konusu medya kuruluşları gün aşırı “-falanca ülke battı, filanca ülkede benzin kıtlığı başladı, Şu ülkede raflar boşaldı, bu ülkede işsizlik dolayısı ile iç savaş çıktı, öbür ülkede enflasyon yükseldiği için yürüyüşler başladı” şeklinde hiçbir işe yaramaya ancak tek faydası günü kurtarmak olan söylemlerde bulunuyorlar.

Mukayese imkanı olmadığından insanımız dünyadaki tüm ülke insanlarının da kendisi gibi sıkıntı içerisinde yüksek enflasyon ile yüksek faiz ile boğuştuklarına inanıyor.

Ve bir türlü içerisinde çıkamadığımız bu sarmal her geçen gün yaşam kalitemizi daha da aşağılara çekiyor.

Ve biz mukayese yapamadığımız için bize “halimize şükür” demekten başka bir çare kalmıyor.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner266

banner263