Uzun yıllardır dünyanın pek çok ülkesini dolaştık, halende dolaşıyoruz, Mesleğimiz gereği o ülkelerin siyasi yapılarını ve yönetimim modellerini sorguluyoruz, Yanımızda bulunan mihmandarlarımıza bıkıp usanmadan bir taraftan genel siyaseti diğer taraftan da yerel yönetimleri soruyor notlar alıyoruz.

Yurt dışına hangi sebep ile olursa osun çıkış yapan ortalama bir hafta kalan bir tanıdığımız ile bir araya gelmek geldikten sonrada dakikalar içerisinde

“-Hangi ülkenin hangi kentlerine gittiniz.?

-Türkiye’den o ülkenin uçak bileti ne kadardı?

- Gittiğiniz ülkede kaç kenti ziyaret ettiniz.?

-Seyahat sırasında o ülkede araç kiraladınız mı.?

-Seyahat sırasında konakladığınız otelleri beğendiniz mi.?

-Konaklama sırasında sabah kahvaltısında, öğlen ve akşam yemeklerindeki sunumu beğendiniz mi fiyat mukayesini nasıl yaptınız.?

-Gittiğiniz ülkedeki şehirlerin trafik akışını, şehirlerin temizliğini beğendiniz mi.?”

İle başlayan ve daha yüzlercesi ile devam eden soruları sıralayıp duruyoruz.

Muhatabımız ilk anlarda biraz şaşkınlık duysa da kendisine “ –Bizim derdimiz sizin ne yediğiniz ne içtiğimiz ile ilgili değil, bizim derdimiz bir mukayese yapmak, sizinle birlikte başka ülkeleri ziyaret eden dostlarımız ile görüşüyoruz, onlardan aldığımız bilgiler ışığında bizim nasıl bir hayat yaşadığımızı, yaşadığımız hayatın söz konusu ülkelere göre ne durumda olduğunu anlayabilmek adınadır” cevabını veriyoruz.

Belli bir süredir, mevcut iktidarı savunan ve iktidardaki siyasi partilerden birisine sempati duyan bir vatandaşımız daha söze başlar başlamaz “Avrupa açlıktan kırılıyor, yakıt şu kadar, marketler boş, oradaki ülkelerin tamamı bizi kıskanıyor” “-diye hiç göremediği ama daha çok mevcut medya kuruluşlarından duyduklarını sıralayıp duruyor.

Ancak dakikalar içerisinde o ülkelerin ekonomik durumlarını anlatıp, çalışanların aldıkları maaşları, emekli olduktan sonra aldığı maaşı, Marketlerdeki rakamları, dünyaya sattıkları ürünleri sıralayınca işin boyutları bir anda değişiyor.

Türkiye’de uzun bir süredir hayatı bize zehir eden ekonomik sıkıntılar hemen herkesin belini bükmüş durumda, Çalışanların yaşadığı sıkıntı, emeklinin artık karnını doyuramaz bir noktaya gelmesi gündemin en önemli maddeleri.

Ancak vatandaş bir türlü gerçek gündeme dönemeyince iş dönüp dolaşıyor sabahtan akşama kadar “İYi Parti dağılıyor” ile başlayan suni gündemler ile meşgul ediliyor.

Tek derdimiz hemen yanı başımızdaki Avrupa ülkelerinde yaşayan insanların hayat seviyesine biraz olsun yaklaşmak..

Bunun dışında ne kadar gündem varsa hiç birisinin önemi yok.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner266

banner263