Hayatımızda rekabetin bulunmadığı bir alan varmıdır.?” sorusunun cevabı “rekabet doğduğumuz günden itibaren hayatımızın her noktasında vardır “şeklinde olacaktır.

-Spor

-Ticaret

-Siyaset

-Sosyal hayat

başta olmak üzere siyaset doğduğumuz günden hayatımızın son gününe kadar bir gölge gibi bizi takip ediyor, peşimizi asla bırakmıyor.

Bizim bu yazıda üzerinde durmak istediğimiz siyasi rekabettir, Gençlik yıllarında bir şekilde siyasete ilgi duyan siyaset yolu ile önce yaşadığı bölgeye sonra da ülkeye hizmet etmek isteyenler bu arzularını gerçekleştirmek adına kendilerine yakın buldukları bir siyasi partinin kapısından içeriye adım atıyorlar.

Bir siyasi partinin kapısından içeriye giren vatandaş ilk zamanlarda kendisinin ve beraber çalıştığı ekibin pozisyonunu belirlemeye çalışıyor, durum muhakemesi yapıyor.

Yerel yada genel seçimin yaklaşması ile birlikte yerel noktada yada genel siyasette var olmak isteyen kim varsa gelecek ile ilgili hesap yaparken kendisi ile birlikte aynı noktada olmak isteyenler ile o aşamadan sonra başlıyor rekabete.

Normal zamanda yedikleri içtikleri ayrı gitmeyen daha da önemlisi 7/24 berber olan arkadaşlar o aşamadan sonra hedefledikleri noktaya ulaşabilmek adına aka gelebilecek bütün yolları denemekten bir an bile olsa geri durmaktan çekinmiyorlar.

Normal şartlarda siyaseten bir amacı olanın kendisine has özellikler ile sahaya çıkması ve o özellikleri ile mücadele etmesi gerekiyor ancak bizim memlekette siyaset oldum olası rakiplerinin eksikliğini bulmak üzerinden yürüdüğünden ortaya son derece olumsuz sahneler çıkıyor.

Hepimizin bildiği gibi özellikle son dönemlerde siyaset kişilerin özel hayatlarını deşifre eden kasetler ve görüntüler üzerinden yürütülüyor, bizim seçmende oldum olası siyasetçilerin özel hayatına meraklı olunca iş dönüyor dolaşıyor siyasetçinin kariyerinden çok özel hayatında düğümleniyor.

2023 yılında yapılacak olan seçime fazla bir zaman kalmadı, yapılacak o seçimde arzuladıkları noktaya gelmek isteyen siyasetçiler daha şimdiden rakip eksiltmek adına ipe sapa gelmez bel altı oyunlar ile rekabet yapmaya başlamış durumdalar.

Rekabet elbette olmalı, 84 milyon nüfus içerisinden altı yüz kişilik TBMM’ye girmek adına mücadele şart ancak belirttiğimiz gibi bu şekildeki rekabetinde bir ahlakı olmalı.

Hepimizin arzuladığı batı tip demokrasiye ulaşabilmek adına yazımızın başında da belirttiğimiz gibi rekabeti kendi özelliklerimiz üzerinden yapmakta fayda var aksi takdirde artık bir gerçekliği kalmamış “başkasının başarısızlığı üzerinden başarı beklemek” anlayışın hiç kimseye bir faydası olmayacaktır.

Rakibi aşağıya çekmeye çalışmaktansa kendimizi yukarıya taşımak daha makul bir siyaset tarzı olsa gerek.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner266

banner263