Cumhurbaşkanı Erdoğan Partisinin Ordu Adaylarını tanıtırken “Cumhur ittifakı ile kurduğumuz gönül birliğini inşallah hep birlikte yücelteceğiz. Siyasetin bir hasbiliği vardır, bir de hesabiliği vardır. Hasbilik ideal olan. Hesabilik menfaat çetelerinin hâkim olduğu yerdir. Ne çektiysek hesabi olanlardan çektik. Ve onlar hep gölgelediler, hep lekelediler ve onlarla da yol yürüyemedik. Onlar yol ve dava arkadaşı olmadılar, yolda bıraktılar. Bunlar sizler zaten kimler olabileceğini biliyorsunuz. Her şeyden önce şunu bilmemiz lazım, adaylarımızı bugün tanıtırken her şeyden önce hasbilik, hesabilik buna dikkat etmemiz lazım. Eğer bir aday hesabiyse kusura bakmasın biz onlarla yol yürümeyiz ama hasbiyse onlarla yol yürürüz.Yola çıktık milletvekili oldular, belediye başkanı oldular, bakan oldular. Ama trenden indiler. Trenden inenler de bir daha zaten bu trene binemediler, binemeyecekler. Onun için zaman zaman benim istediğimi yapmıyorsunuz, benim istediğim neden yok? Ne olur bu tür şeyler olmasın. Hasbi olalım, davayı iktidara taşıyalım nefsimizi değil. Eğer nefsimizi iktidara taşıma mücadelesi verirsek yaya kalırız, onun için nefsi ne kadar ayaklarımızın altına alırsak hedefe o kadar çabuk ulaşırız.” diye konuşarak 31 Mart tarihinde yapılacak yerel seçimde AK Partiden başka bir siyasi partiden aday olmak isteyen partilileri uyardı.

Kabul etmek gerekir ki 03 Kasım tarihinde iktidara gelen AK Parti o gün  bu gündür bünyesinde oluşturduğu son derece geniş bir koalisyon ile yoluna devam ediyor, hemen her seçim oylarını koruyan bazı seçimlerde de aylarını arttıran AK Parti böylelikle Cumhuriyet tarihinde iktidarda en fazla kalan parti olma kimliğini de koruyor.

31 Mart tarihinde yapılacak olan yerel seçimde bilindiği gibi çok sayıdaki mevcut belediye başkanı aday gösterilmedi, 2004 yılında yapılan yerel seçimde belediye başkanı seçilen o tarihten bugüne kadarda başkanlık görevini sürdüren siyasetçiler ile birlikte 2009 yılında 2014 yılında başkanlığı kazanan ancak gelecek dönem aday gösterilmeyen çok sayıda belediye başkanı mevcut.

Bizim memlekette bir kere herhangi bir makama seçilen bir siyasetçi kolay kolay bulunduğu makamı terk etmek istemez, Özellikle yerel yönetimlerin sorumluluğunu alan belediye başkanları sanki o makamlar kendisine “tapu yapılmış” gibi bir türlü koltuktan kalkmayı kabullenmezler.

2004 yılından itibaren hepimiz biliyoruz ki Türkiye’deki yerel yönetimlerin çoğunda AK Partili belediye başkanları var ve bu belediye başkanlarının nerede ise tamamı belediye başkanlıklarını kendi güçleri ile değil sadece ve sadece Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın karizması sebebi ile kazanıyorlar.

Cumhurbaşkanı Erdoğan vesilesi ile Büyükşehir-İl-ilçe-belde belediye başkanlıklarını kazananlar ve halen bu görevde bulunanlar şu sıra 50’li yaşlar civarında bulunuyorlar, 50 yaşından biraz aşağıda bulunan ancak büyük çoğunluğu 50 yaşını geçmiş bulunan bu belediye başkanları  şimdi önlerinde bilemediniz en fazla bir dönem yani 5 yıl daha olduğunun farkına varmış durumdalar.

AK Parti tarafından 31 Mart tarihinde yapılacak seçimde aday gösterilmeyen ancak gönüllerinden bir dönem daha başkanlık geçen çok sayıda belediye başkanı kamuoyundan gelen “AK Parti her yerel seçimde genel seçimden daha az oy alıyor, bu seçimde de AK Partinin oylarında daha fazla azalma olacak “ şeklindeki “şehir efsaneleri” yüzünden “Madem AK Parti beni bir daha aday göstermiyor o zaman bende başka bir partiden aday olup kazanayım” şeklinde düşünüyor olabilirler.

Şu sıralar Türkiye’nin bir başından bir başına partileri tarafından aday gösterilmeyen yüzlerce-binlerce  belediye başkanının  başka partiler tarafından “Gel bizden aday ol” şeklinde çağrı aldıklarını ve aldıkları bu çağrılarında yakın çevreleri tarafından tartışılmaya başlandığını bizde duyuyoruz.

Bizim kulağımıza gelen bu “yakınlaşmalar” Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından da fark edilmiş olmalı ki en başta mevcut belediye başkanları olmak üzere daha önceden AK Partide Milletvekili-Bakan-Belediye başkanlığı yapmış siyasetçiler için “Trenden inenler bir daha binemezler” ifadesini kullanmış durumda.

Cumhurbaşkanı Erdoğan gibi Türkiye’de siyaseti en iyi bilen bir liderin sahada karşılığı olan bir belediye başkanını geriye çekeceğini ve aday göstermeyeceğini  çok iyi bilenlerdeniz, Parti içi dengeler sebebi ile aday gösterilmeyen başkanların kendi kendilerine seçim kazanabileceklerine de biz ihtimal vermiyoruz zira yukarıda da belirttiğimiz gibi bu başkanların tamamına seçim kazandıran Tayyip Erdoğan’ın karizmasıdır.

Biz AK Parti trenine en son katılanlardan birisiyiz, 2012 yılının Kasım ayında yapılan MHP Kongresinde artık kendimiz adına çıkış imkanı görmediğimizden siyaseti 2013 yılından itibaren AK Parti çizgisinde yapma kararı aldık ve o tarihten sonra yapılan tüm seçimlerde oyumuzu AK Partili adaylar için kullandık.

Bu aşamadan sonrada bindiğimiz AK Parti treninden inmeye asla niyetimiz yok, Parti bize ne görev verirse onu yerine getirmenin gayreti içerisinde bulunacağız, Liderliğine hayran olduğumuz Tayyip Erdoğan ile birlikte yol yürümenin keyfini çıkartacağız, Erdoğan’ın yanında duracağız.

Bizim gibi son dönemlerde AK Parti trenine binen partililerin de mevcut yöneticiler tarafından sahiplenilmesi, belli noktalarda görevlendirilmesi partiye yeni katılanların ortak talebi, Böyle yapılırsa trenden inenler ile trene binenler arasında denge sağlanır, hatta trene binenler, trenden inenlere karşı mutlak bir üstünlük sağlayabilirler.

Göç yolda düzülür” şeklindeki  değerlendirmelerin olduğu bir ülkede AK Partiye gönül verenler ile Partinin gönlünden düşenler arasındaki değerlendirme ve tasnifin iyi yapılması bundan sonraki süreç içinde belirleyici olacaktır.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner266

banner263